Cuma, Şubat 20, 2009

deniz seki?


bugün sabanur kıraç milliyet'te yazmış;

deniz seki sürünsün istiyorum

"Evet yanlış okumadınız ben Deniz Seki bir bedel ödesin hatta sürünsün istiyorum. Uzun bir süre kameralar karşısında ağlasın, çok yanlış bir şey yaptığını herkese hissettirsin istiyorum. Kokainin korkunç bir şeyler olduğunu, denediği için bile pişman olduğunu göstersin istiyorum. Çünkü bu kadar kolay olmamalı. Önce her yerde en güzel kıyafetler içinde görünüp, en pahalı arabalara binip en iyi evlerde oturacak, sonra kokain kullandığı için gözaltına alınacak... Hatta kullandığını itiraf edip tutuksuz yargılanacak. Ardından da çıkıp güle oynaya bunu atlatacak.

Yok kardeşim. Böyle olmamalı. Bu kadar kolay olmamalı. Kimsenin bilinçaltında kokain kullanmanın sakıncası olmadığı gibi bir fikir kalmamalı. Kimse kokain kullanınca hayatın böyle zevkli, başarılı ve eğlenceli olduğunu düşünmemeli. Kimse uyuşturucu kullanmaktan böyle kolay kurtulacaklarını düşünmemeli.

Cezasını kamera karşısında çeksin
Yanlış anlamayın. Kate Moss için de aynı şeyleri hissediyorum. O ve onun gibi uyuşturucu kullandığı ifşa olmuş tüm ünlülerin sürünmesini istiyorum. Kötü örnek olmak bu kadar kolay olmamalı. Hem ekranların karşısında olup hem dünyanın parasını ve şöhretini kazanıp hem de her türlü hataya bulaşma hakkına sahip olmamalı ünlüler.
Nasıl tüm hayatlarını, başarılarını, mutluluklarını TV önünde yaşıyorlarsa yaptıkları hataların cezasını da yine TV önünde çekmeliler.

Böylelikle hiçbir genç beyin, “Uyuşturucu kullansan da hayat mükemmel olur” yanılgısına düşmez. Hayır ben istemiyorum. Deniz Seki bu son skandalından tertemiz kurtulup hatta daha da güçlenip, daha da iyi işler yapsın istemiyorum. En azından bir süre sürünsün istiyorum. Hiçbir gencin onun yaptığı hatanın izinden gitmemesi için bunu bize borçlu! Kimseye “Ünlüler halka mal olmuş insanlardır” gazelini okumuyorum. Ama bu kadar kötü ve bu kadar tehlikeli bir konunun güller, çiçekler, şarkılar ve danslarla kapanmamasını talep ediyorum!"


günlerdir içimden deniz seki şarkıları söylüyorum, bilen bilir, türkçe müzik, türk filmleri falan... bana göre değildir (lütfen burun kıvırdığımı zannetmeyin, bendeki başka bir şey, "damak tadıma uymuyor" diyelim hehe). neyse ama diyorum ya, içimden deniz seki şarkıları söyleyerek dolaşıyorum birkaç gündür. deniz seki bana ruhunu şarkılara teslim edebilen nadir insanlardan biri gibi geliyor. söylediği şarkılar süperötesi olmasa bile hepsinde "sahici" bir şey var, bir ruh var, şarkının kendisi sesinde mevcut. dolayısıyla benim bu anlamda takdir ettiğim bir kadın.

ama bu kokain meselesi iyi olmadı... nur çintay da yazmıştı, "bu ünlü tayfasının kokain kullandığını bilmemek için marslı olmak gerekir" kabilinden bir yazı. ben bilmiyorum şahsen. marslı olabilirim. ben insanların kendilerine böylesi zarar verecek bir şeyin müptelaları olma durumunu anlayamıyorum. kurtulamayacağın ve seni günden güne tüketecek bir şeyin esiri olmak? yok, bana göre değil (sigara illetini saymazsak).

neyse evet, sabanur kıraç bir yerde haklı. devir değişti. hele krizle birlikte bazı hayatlar çok daha şaşalı, çok daha neşeli ve kolay görünüyor, görünecek çocuklara, gençlere. kokakin kullanmakta bir sorun yok, salıverildi, gitti olmasın... deniz seki sürünmese bile bu işin böyle "bi daha içmem, pişmanım"la kalmasına kimsenin gönlü razı olmasın.

ha deniz mi bir tek? valla, madem o yakalandı, yapacak bir şey yok...

8 yorum:

daphnevega dedi ki...

Ben bu sürünsün! ana fikirli yazıyı çok acımasız buldum. Bizim insanımızdaki "ünlüler her yönleriyle topluma örnek olmalı, her yaptıkları birebir uygulanabilir olmalı" histerisinden acilen kurtulunması taraftarıyım. O pırıltılı yaşamın zararsız bir uzantısı olarak görecek kadar aklı varsa birinin, bir zahmet, oraya gelmek için ne kadar çok çalışmak gerektiğini de fark edebilsin.

Bu "Kurtlar Vadisi" çocukları kötü etkiliyor demek kadar saçma. Ondan etkilenmeyi biliyorsa iyi bir şeylerden de etkilenmeyi bilmeli. Biz de gençlerin, çocukların karakterinden bu kadar şüphe duymamalı, neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendilerinin karar vermelerine izin vermeliyiz ki, kendilerini bulabilsinler.

Bir insan sadece göz önünde olduğu için sosyal sorumluluk hissedip de -belki de aslında pişman bile olmadığı bir durumdan dolayı- özür dilememeli diye düşünüyorum. Hesabını kendinie verir, bana neden hesap versin ki Deniz Seki altı üstü şarkılarını dinliyorum diye? Eğer yaptıklarına çok karşıysak dinlemeyiz müziğini de olur biter. Gerçekten pişmansa ve bu olaydan ders alıp, bunu herkesle paylaşmak istiyorsa durum farklı ama "eyvah çocuklarımıza, gençlerimize kötü örnek olacak bu kadın!" diyerek kendisini ekranda ağlayarak görmek, toplumumuzun mutsuz insan görmeye bayılmasıyla bağdaşıyor sadece bana kalırsa.

Çok yer işgal ettim, gidiyorum :)

ece arar dedi ki...

sevgili ayşe ben de herkesin kendi yaptıklarından sorumlu olduğuna katılıyorum, istiyorsa elbette isterse eroin de kullanır, istiyorsa öldürür kendini, bana ne?

iyi örnek alınacak şey çok az kaldı maalesef.. biz kendi küçük evrenlerimizde kendi çocuklarımıza iyiyi öğrete duralım, evin dışındaki dünyada başka bir hayat var ve çok acayip çocuklar da yetişiyor. anne babalrın hiç umursamadığı, her yolun mübah olarak gösterildiği, ana babaların da bunu desteklediği bir dünya...
benim çocuğum da bir gün gerçek dünyaya adım atacak, içinde uyuşturucuyu "normal" bulan insanların olduğu bir dünya bu. ha ben ona anlatırım uyuşturucunun ne olduğunu, zararını falan ama çocuklarını tv karşısına, sokaklara vesaireye bırakan başkaları anlatmaz...
o başkaları da "tamam o zaman, bu iş böyle şahane" derler...
demesinler...

tubik dedi ki...

Ekonomik durumunun iyi olduğu aile sayısı yüzdeye vurursak çok az. Bu azınlığın haricindeki orta ve altı gelirli ailelerin ve çocuklarının tek eğlencesi televizyon. Kitap pahalı. İyi eğitimse devlet okulunda bile pahalı. Bu durumda eksik eğitimle kalan, ve eksik eğitimli ailelerin yetiştirdiği çocuklar kurtlar vadisinin ahlak felsefesiyle ya da güzel giyimli ünlü kadınların hayatına özenerek büyüyor. Dşük eğitimle bu çocukları ikaz edebilen yok. Bu çocukların iyiyi kötüyü ayırma yetisini aşılayacak iyiyi de benimsetecek bir etken yok. Kolay para çekici, güzel kıyafet çekici. Bu durumda bunlara sahip olup kokain kullanan insanın kokaini de çekici. Çünkü ceza almadığı görülüyor, parasının batmadığı görülüyor, eğlendiği görülüyor televizyonlarda. Öyle olmasa bile öyle görünüyor. Bu nedenle böyle zaafları olan bir ülkede bu yazı acımasızlıktan çok gerekli bir yazı olmuş bana kalırsa. Kenar semtlerde büyümüş, teksas usulü okullarda okumuş çocuklar, ve onları düzgünce yönlendiremeyen cahil aileler olduğu sürece bu ülkede birileri örnek olmak zorunda olmasa bile, ceza çekmek zorundadır. Böyle yazılar da gereklidir.. Hem de çok.

Anne İş'te dedi ki...

bu yazı çok zalimce geldi bana..Hayatta herkesin kendi tercihleri var;siz onaylarsınız yada onaylamazsınız..ama onaylamadığınız için bu kişiyi yok sayamazsınız!Bu yazıda ki bir nevi OHHHH OLSUN! mantığını da çözebilmiş değilim.

Allah aşkına;hepimiz delikanlılık dönemlerinden geçtik.Heavy Metal (yabancı)dinlerdim çokça.Ve solistleri,grup üyeleri de sütten çıkmış ak kaşık değillerdi.Bu mantıkla belki de şimdi de çoktan...

Yani böyle anlam yüklemeler,misyonlar,görevler..Ya bir sor bakalım o insan böyle bir şeyi üstlenmiş mi,gönüllü mü????

Bu yazıdan ari ama bekliyorum ve eminim birileri de çıkacak da "ohhh olsun elin kocasını ayartırsan sonunda böyle olursun diyecek" yada diyemeyecek ama kıs kıs içinden gülecek....

Unknown dedi ki...

Dijle ye katılıyorum O zaman bir sürü şarkıcı da bu şekilde yapmalı ortalık günah çıkaranlarla dolmalı...
Kim mi sürekli mafya babalarıyla birlikteliğnden ve hayatındaki her kadına kurşun sıktırdığı için İbrahim Tatıses...
Sonra tecavüz eden biri vardı hah doğuş...
daha niceleri eski hayatlarından sonra evlenip birer hanımefendi olan ya da evlenmeden de oldum sanan bir dünya hanım...
liste böyle uzar...
Deniz seki de artı bir yuva yıkan kadın durumu da olduğundan ondan silahlar kendine çevrili zaten tasvip ediyor muyum asla ve kat'a ama herkesin kendi hayatı o da kendi bacağından mesul asılmak için...
ama kimseye düşmez ipini çekmek...

Primarima dedi ki...

bEN SADECE ŞUNU MERAK EDİYORUM BİLE BİLE BU PİSLİĞİ NASIL KULLANABİLİYORLAR, İÇLERİ NASIL KALDIRIYOR?
YAZI OLDUKCA AĞIR YAZILMIŞ.

Adsız dedi ki...

ya milyonların gözü önünde olan insanlarsınız. ne diye bu lanet mahluka köle oluyorsunuz ki !

Bu lanetin tuzağına düşen kendini er yada geç bititir.

insallah halkımız "herkes hata yapar" gibi bi düsünce ile bu esrarkeşleri bağışlamaz.

Deniz Seki Sürünsün !!!!!!!

cumbada dedi ki...

Sana yürekten katılıyorum...sevgiler