Pazar, Nisan 27, 2008

bu ben


çok şıkım değil mi? bizim kız resmi çizdiği yetmiyormuş gibi bir de mizansen hazırlıyor. sonra o mizansenin fotoğrafını da çekiyor... yerim ben onu...

Cuma, Nisan 25, 2008

Salı, Nisan 22, 2008

gösteriden...


kızımı izledim bugün. melek gibiydi...

beğendiniz mi bu kapağı:))))

Cuma, Nisan 18, 2008

kerata devam


bu da yeni ciciler... çizmeye devam. benim favorim ilki. biraz moda dergisi sayfasından fırlamış modeller izlenimini veriyor. işin tuhafı bu çocuğun annesi bir kot bir tişörtle dolaşır ve moda dergisi olmaz evde...

peki şimdi biz ne yapalım... bir yol gösterin bize ablaları, ağabeyleri..

Çarşamba, Nisan 16, 2008

bak şu kerataya




bu çocuk altı yaşında... ama en büyük tutkusu bu... şık kızlar çizmek... üstelik bu çizimler iki ay öncesine ait. iki ayda daha da iyi çizmeye başladı. onları da aktaracağım buraya. ben bu yaşımda çizemem valla:)

iyi şeyler

* mutlaka biyonikkedi'yi okuyun... hele vijdan'ın dediği gibi benim de pişirdiğim "susuz tavuk" entrysini. 14 mart tarihine bakın... biyonikkedi.blogspot.com. süper
* yarın istanbul'dayım, akşam cnnturk'te nası yani?'ye konuk olacağım. beyazıt öztürk/güven kıraç. heyecan. bitse hemen keşke:)
* bir kitabım edebiyat ajanımda... o da birkaç yayınevine gösterdi, cevap bekliyoruz. hadi hayırlısı.
* yağmur yağıyordu uyudum. uyandım güneş açtı. süper
* flip flopla sokağa çıktım.
* kırmızı nefis bir kemer aldım.
* yeşil çanta da alınmıştır.
* elvin'in hastalığı ertesi gün geçti. akşam yediklerimiz dokunmuş.
* nikon d40 istiyorum
* elvin'in çizdiği "moda resimlerini" koyacağım buraya yakında. bir bakın istiyorum.
*elvin başımda duruyor. gitmem lazım. uzun yazamadım, cnnturk macerasından sonra....

Perşembe, Nisan 03, 2008

sevgili günlük

sevgili günlük; nisan ayında bu hava nedir; iç karartıyor. tamam yani, barajlar dolsun falan ama güneş de arada bir kendini göstersin, bu ruh hali felaket.

dün zaten korkunç bir gündü; göz kapağımda çıkan ve bir türlü ilaçlarla dahi inmeyen o şişlik için doktora gidecektim... ama elvin gece boyu "kulağım ağrıyor anne" dediğinden sabah felaket başladı. halsiz bir elvin, doktora gitmek zorunda olan bir ece.

nitekim bir saatliğine anneme bırakıp doktora gittim. doktor bir iğneyle o şişliği delip beni yolladı. araba aynasında kendime bakınca küçük çaplı bir şok yaşadım; gözkapağımdan kan akıyor... a be profesör doktorum, insan bir pamuk falan verir, akacak burdan bir şeyler der, değil mi?

yok ama, o halde geldim eve. elvin uyumuş... uyandı, dudaklar şişmiş. genellikle ateşi çıkarken olur öyle. kalktık, zar zor giydirdim, hastane...

bugün ama başka bir gün. şişlik azalıyor, elvin iyi. ama hava, hava beni kahrediyor. evdeyim ve çıkamıyorum...

gerçi pınar beni galeyana getirdi, uydum ona. yarın istanbul. emre ile elvin oynasın, ece ile pınar çene çalsın... çok seviniyorum, çok...