Cuma, Şubat 29, 2008

haftanın güzel şeyleri...


üşenmeyeyim, her hafta yazayım... siz de "güzel şeyler"i paylaşın, en azından hayatımızda üç beş neşeli şey olsun
1. haftanın kitabı ilhan berk'ten şifalı otlar'dı benim için. ot dediğin şey böyle mi güzel anlatılır be birader... roman gibi, öykü gibi okunuyor... haksızlık etmeyin, hemen eve alın bir tane...
2. haftanın şarkısı gripin'den dalgalandım da duruldum... bir şarkı ancak bu kadar iyi coverlanabilir. coverdan anlamayan yurdum şarkıcısının derhal feyz alması icap ediyor.
3. haftanın yemeği evet pırasalı bişey. ama cidden tesadüf. portakalagaci'ni tıklayın ve orada fırında pırasayı bulun, galeta unuyla yapılanı. acayip kolay ve hata payı yok. öyle bir tat ki kış için daha lezzetlisini düşünemiyorum. eğer insanın bir çok sevdiği tarifler defteri olsa, o deftere bunu eklememesi çok fena olur, öyle diyeyim...
4. haftanın olayı aylardır aradığım ehliyeti bulmam oldu, yanında bir de 150 lira kuzu gibi yatmaktaydı ve haliyle ben mest oldum...
5. haftanın elvin'le diyaloğu şöyleydi; ben: çok üşüyorum ya... elvin: anne sen bu dünyaya üşümek için gelmişsin...
6. haftanın içeceği coca-cola zero diyemeyeceğim. hayır, kesinlikle coca-cola tadında ama sıfır şeker falan değil. diet kola tadında. dolayısıyla haftanın içeceği her zamanki gibi klasik coca-cola
7. haftanın sitesi jiklet.com. nasıl bayıldım nasıl, tüm siteyi baştan sona okudum...
8. haftanın öteki tarifi yasemin'in sitesindeki susuz pişen tavuk. cemuyurken.blogspot.com. bir tavuk ancak bu kadar lezzetli olabilir... görüldüğü üzere kendimi yemeğe içmeye vermişim ben bu hafta...
9. haftanın keyfi güzel havalardı. kuş sesleri eşliğinde çaylar ve bisküviler bir de...
düşündüm de hiç fena geçmemiş...
ya da güzel şeyleri bulup çıkarmak zor değilmiş...

Pazartesi, Şubat 25, 2008

aa

kalmışız yakışıklılarda... güncellemiyorum da, kaçmışsınız siz sevgili konuklar. hepiniz bir yerde. kış rehaveti. evlerde çorbalar kaynamakta, kestaneler yenmekte. değil mi ama? en sevdiğim çiçek nergis, alamadan gitti, bitti mi yoksa? hay allah... bir sene daha mı bekleyeceğiz şimdi... kış rehaveti bitince ne olacak? bahar telaşı... oh ne güzel... geç kararan bir hava varken siz de bana yazarsınız değil mi?
ne de olsa vakit bol olacak... keyifli olacaksınız, neşeli... botları kaldıracaksınız, çizmeleri değil mi?

çorbalara veda... daha hafif yemekler değil mi ama? daha lezzetli sebzeler... mesela pırasa... severim gerçi ama sıkıldım ben pırasadan... o gitsin, başka bir sebze alsın yerini... hımm, evet hafif bir akıl hastalığındaymışım gibi konudan konuya atlıyorum ama kim hakkında ne yazmış diye gooogle'de geziyorum kimi zaman, bugün de bir forumda hangi köşe yazarlarını okuyorsunuz sorusuna biri beni söylemiş, "çılgın bir anne" demiş, "okuyun" demiş. valla çılgın falan değilim ama evet, gördüğünüz gibi normal, usulünce yazamadığım kesin...
siz yazın bana ama...

Cumartesi, Şubat 09, 2008

yakışıklılar...

bu listeye bakıp benim "yakışıklı adam" kavramımı bir nebze algılamak mümkün. ama maksat bu değil. maksat bütün bloggerların gözü gönlü açılsın...
1. alec baldwin
2. mickey rourke
3. sean penn
4. johnny depp
5. vince vaugann
6. teoman
7. edward norton
8. ed harris
9. daniel day lewis
10. colin farrell