Başka Zaman Kütüphaneleri enteresan bir kitap. Bir kere “kitap düşkünüyüm, iyi bir okurum, süper bir kütüphanem var” falan diyenlerin acilen kendi saflarına çekmeleri gereken bir kitap bu. İç içe geçmiş altı öyküden oluşan romanın kitaplarla ilgili altı inanılmaz hikayeden oluştuğunu söylemek de olası. Sırp edebiyatının önde gelen yazarlarından Zoran Zivkovic bu kitabıyla haklı olarak birkaç yıl önce Dünya Fantezi Ödülü’ne de değer görülmüş.
İlk öykü mesela çok çarpıcı: bilgisayarının başında vakit geçiren ve kendisine gönderilen spam maillerle tıklamak gibi önemsiz bir şeyle uğraşmayan yazarı cezbeden bir tümce var, “Bizde dünyanın bütün kitapları bulunur.” Bu fazlasıyla iddialı tümceye kayıtsız kalamayan yazarın belirtilen siteye tıklamasıyla başına gelecekler evet, sadece fantezi edebiyatı ile açıklanabilir... Ancak tabii, şunu söylemeli, hayal kurmak şahane, hayal kuran ve bunu ifade eden yazarları okuyabilmek ise daha şahane... Çünkü bir yazarın gelecekte yazacağı tüm kitapları bir liste halinde karşısında bulması fikri sahiden hoş...
İkinci öyküsündeki karakter mesela; “Kitaplara ne kadar çok yer verirseniz verin, asla yetinmezler.” diyor. “Önce duvarları işgal ederler. Ardından adım attıkları her yeri işgal etmeye başlarlar.” (sf:35). Şimdi size bu da harika bir öykü demeyeyim iyisi mi ben, çünkü geride kalan öyküler sayesinde kitap üstüne ne çok şey yazılabileceğini, dahası kitap üstüne yazılanları okumanın nasıl da keyifli olduğunu siz kendiniz görün istiyorum... (Başka Zaman Kütüphaneleri, Çeviren: Cumhur Orancı, İstiklal Kitabevi).
Yazar-gazeteci Alina Reyes’in yirmiden fazla kitabı varmış meğer. Kadınlığı, aşkı ve erotizmi anlatan yazarı ben 7 Gece ile tanıdım. Arka kapaktaki kadına şöyle bir baktığınızda, neden bilmem, bir Melissa P. Vakası gibi algılıyor insan onun yazabileceklerini.
Derken efendim, dört çocuk sahibi ve bilmem şu kadar kitap yazdığını okuyunca sahici bir şaşkınlık. Sevgilisiyle geçirdiği yedi geceyi anlatan bir kadın bu kadar çok çocuk sahibi olamaz veyahut bütün bunları yazamaz gibi...
Gelelim kitaba. Sevgilisiyle gece yarısı bir otel odasında buluşmaya giden kadın önündeki günler ve geceler boyunca birtakım kurallar olacağının farkında değil. Oysa sevgili o ilk gecede “dokunmak yasak” kuralını koyuyor. İkinci gece kural değişiyor, üçüncüde her yere dokunulabiliyor, beşincide her şeye izin var vesaire... Kadın bu kuralları başta anlamsız bulsa da sonradan boyun eğiyor, kurallara uyuyor ve bize de kurallarla dolu gibi görünen ama bir o kadar da cinselliğin sınır tanımazlığını gösteren kısacık bir romanla baş başa kalmak ve düşünmek kalıyor. Doğrusunu söylemek ederse, finali de merak ediyor insan; hani yedinci gece ne olacak bakalım, yazar nasıl bitirecek kitabı gibi çocuksu bir merak iyi de bir neticeye vesile oluyor. (7 Gece, Alina Reyes, Çeviren: Buket Yılmaz, Okuyanus Yayınları)
1 yorum:
Tavsiye ettiğiniz kitapları not aldım sevgili Ece :)
Teşekkürler..
Yorum Gönder