Pazartesi, Ekim 13, 2008

bu ülkenin çocukları


okumaya çalışan, el yazılarıyla boğuşan, az teneffüsten şikayet eden, fırsat bulduğu her an resim çizen bütün o miniklerin gözlerinden öperim. işleri pek zor...

bu ülkede insan olmak kadar çocuk/insan olmak da zor.

oyun parklarına muhtaç, bulduklarında da oynadıkları takdirde yaralanma riskleri olan, diyelim yaralandılar, tedavileri için bile "süper" şartlar olmazsa yaraları es geçilmek durumunda kalan, yürekleri de kimi zaman dizleri gibi kanayan, lastikten ayakkabılarıyla okula gitmek için dereleri aşan, çöpe atılmış marulları toplayayım derken araba altında kalan, akşam bir çorba içebilirse kendini şanslı sayan, kamyonlardan atılacak bedava topa hasret tüm çocukların gözünden öperim...

kendi kızıma bütün bu sıkıntılı koşullarda yine de ne kadar şanslı olduğunu tam olarak anlatamayabilirim... buzdolabımızda hep sütün bulunmasının bile bir ayrıcalık olduğunu belki söyleyebilirim. bilsin isterim...

ve sahiden koşullar iyi değil. bu ülkede aslında hangi gelir düzeyinden gelirseniz gelin, çocuk olmak hiç kolay değil....

ama tabii çocuk olmak, yine de ne güzel... her şeye inat...

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Gerçekten de bu ülkede ilk kurtarılacaklar önce çocuklar, sonra kadınlar. Tut ki herşeyi yerinde çocuğun, erdem, ahlak, para, okul, tacizsiz hayat, şiddetsiz aile vs vs vs. Hep derim. Gerisini müfredat hallediyor. Hayal gücünü alıyor, düşkün çocuklar yetiştiriyor sistemli olarak.

el*ff dedi ki...

Kesinlikle bu ülkede çocuk olmak çok zor.Eğitimci olarak çocukluğunu yaşayamayan çocuklar yetiştirmenin acısını bizzat hergün yaşamaktan utanç duyuyorum.6 ülkenin dahil olduğu proje grubundayız, her ülkenin okullarını gidip yerinde gözlemleme şansına sahip oluyoruz böylece maalesef ki durumumuz içler acısı çooook yol katetmemiz lazım ama nasıl ???

ece arar dedi ki...

sardunya içimiz kararıyor gitgide değil mi? el'ff, bize bu projelerden bahseder misin, öğrenmeyi çok isterim bizim ülkenin ve diğer ülkelerin durumunu..

Cocukla Cocuk dedi ki...

Ece , ne güzel anlatmışsın bu ülkede başta çocukların sonra hepimizin işi zor. El*ff in proje grubunu biz de merak ettik.

Adsız dedi ki...

İnsan olmanın özünde sahip olduklarının kıymetini bilip kötü durumdakileri aklımıza getirip şükretmek ve yüreklerimizde o insanların sıkıntısını yaşayabilecek kadar yer açmak,o insanlara yardım elini uzatabilmekten geçiyor.

Bu duyguları elvine bakıp hissediyor olman kocaman bir yüreğe sahip olduğunun göstergesi.Beni duygulandırdı cümlelerin.Herkesin kendi elvinine bakıp aynı duyguları hissetmesini ve bir şeyler yapabilmesini diliyorum.

Mevcut durumu bilip sövüp saymaktansa,bir çorba içircek kadar vakit ayırabiliriz düşüncesindeyim.

ece arar dedi ki...

evet proje gurubun merakla bekliyoruz:) umar son cümlede ne güzel demişsin...

Taylan Sezginer dedi ki...

hadi ne yapabiliriz bakalım o zaman...

Ersin dedi ki...

Ececim son cümlene sonuna kadar katılıyorum

el*ff dedi ki...

Arkadaşlar 6 ülkenin (Almanya,İngiltere,Slovenya,Fransa,İsveç,İspanya) katıldığı bi proje.Proje konumuz Avrupa Hikayeleri proje konusu uygulanıyor tabii ama asıl amaç ülkelerin kaynaşması öğrencili olarak İsveç Slovenya ve İngiltere ye gittik.İngiltere gezisine ben de katıldım daha yeni arkadaşlarım Slovenya dan döndüler.Sınıflarda öğrenci sayıları 12-15 arası sınıf düzenleri bizden çok farklı 6 gen 8 gen masalar kullanılıyor genelde ve fazlasıyla materyal İngiltere de okulun tavanları bile malzemelerle doluydu.3 sınıfa kadar okuma ile uğraşıyolarmış Slovenya da 2.sınıfta 5 le 4 ün toplanmasıymış konu.Bizdeyse 1. sınıfın ilk dönemi okumaya başlaması lazım öğrencilerin, sistemimiz çok farklı öğrencilere kapasitelerinin çok üstünde bilgi yüklüyoruz her şeyi bi anda vermek istiyoruz sonra da unutuluyor tabii,Birde tabii öğrencileri ilgi alanlarına göre yönlendirme biz de çok eksik daha ilkokulda yetenekleri keşfedilip o yönde eğitiliyorlar...Londra etiketli yazımda sınıfların ve öğrencilerin resimleri az da olsa mevcut...
Umaım merakları birazcık giderebilmişimdir :))