spora 10.30'ta gidemedik, aydaanım bir diziye dalmış, derken bi telefon gelmiş:) 11.30'ta ben hayli söylenirken kapıdan girdik. dedim ki "çıkıcaz burdan, akşam olacak..." ayda da "amma söylendin, tamam benim suçum" dedi, sustum:)))
bugün sporda resmen hiç kaytarmadım. yapmam gereken her şeyi yaptım, zira ayda bana "sen hızlandırılmış, konsantre bir şekilde yapıyosun hareketleri, yoksa nasıl seninki benden önce bitsin?" deyip duruyordu ve haklıydı da... ama tabii benimki yine erken bitti o ayrı, çnkü ayda 20 dakika koşu bandında, üstelik resmen koşuyor... ben on dakika ve yürüyorum:)))
neyse tabii bana sauna için vakit kaldı. orada yatarken dedim ki kendime "ecaanım olay budur. bakın bugün cidden hak ettiniz bu sauna keyfini. sporunuz da bitti, oh mis..."
derken yıkanma, giyinme faslının ardından spor salonunun yakınında bulduğumuz o kuaför... kendi kuaförlerimize iki haftadır ihanet etme sebebimiz belli; fön beş lira... vallahi... bir de iyi çekiyorlar. bir de kimse olmuyor... cumalarımıza neşe katıyoruz spora gitmiş, duşunu yapmış ve fön çektirmiş kadınlar olarak... gerçi ayda hayatımda olmasa ben bunların hiçbirini yapmam, kendi başıma kesinnnn üşenirim...
neyse oradan çıkıp hadi atıştıralım, fazla bişi yemeyelim deyip tostta karar kaldık. ama fazlasıyla yiyerek elbette pişman olduk... aydaanım alışveriş canavarı olarak beni bir yerlere sürüklemek istediyse de vazgeçirdim... ertesi günler hep bana teşekkür ediyor:))
bir de başka bir yerde kahve içince pil tükendi tabii. geldim bunları yazmaya... birazdan da gidip elvin'i almaya...
a gün çabuk bitti yine...
p.s. fotoğrafta ayda ve ece spordan ve kuaförden sonra...