çok isteyince bir şeyleri; hiç ummadığım bir anda tam istediğim şey olmasa da bir benzeri gelir bulur beni.
girit süslüyordu hayallerimi, hanya'da babaannemin doğduğu evi bulacaktım, elimde girit kitapları olacaktı. o havayı koklayacak, her giritlinin yaptığı gibi otlar toplayacak, azıcık haşlanmalarına izin verecek ve sonra üstüne zeytinyağı döküp yiyecektim. köy kahveleinde oturacak, babannemin yaşayan komşularını soracaktım... çok istiyordum çok... o olmadı da başka bir şey oldu...
seyahat acentalarına bir iyilik yapmışlar, bedava bir tur. yasa, "sen git" dedi, "eyvallah" dedim, ben giderim her yere, maksat gitmek olsun. gemiyle yunan adaları...
içinde girit yok. pire'den başlıyor, santorini, mikonos ve midilli'ye uğruyor. bir hafta. kızımı da alıyorum. ve üstelik yarın gidiyorum. üç günde karar verilir mi? verdim, hazırlandım, gidiyorum. hadi hayırlısı....