anaokullarına tatil yok:) tuhaf bir şey aslında, hababam okula gidiyorlar. rakamları yazıyorlar, derken harflerle uğraşıyorlar, ingilizce öğreniyorlar, sandalye kapmaca, iki yoga, bir bale falan ile geçiyor günleri.
okul dediğin öyle olmalı zaten, "okul hayatı" dediğin anaokulu gibi olmalı. azıcık ders olsun, gerisi hayat dersi olsun, sanat olsun, tiyatroya gitmek, en şahane animasyon filmlerini izlemek olsun...
okul dediğin sahiden dileyene satranç öğretmek olsun, zorunlu din dersi olmasın okul, zorunlu el yazısı eğitimi falan olmasın...
son günlerde benim takıntım da bu... okul hayatı... bu yüzden deliler gibi bu konuya kafa yoruyorum. anlaşılmaz kimyalar, delirten fiziklerden uzak bir okul? beraberce bir sanat müzesine gidilen, orada yerlere oturup bir tablo karşısında saatlerini geçiren, tabloyu kendilerince çizmeye çalışan öğrenciler? hani hep bir geyik vardır, amerikalı öğrenci daha lise sonda üç rakamlı bilmemneleri çarpamıyor falan diye. çarpmasın kardeşim. gerek yok. kimse çarpmasın, ne olmuş... hesap makinası var, bir şey var...
biz yanlış yoldayız... eğitim olarak çok yanlış bir yolda... içim fena sıkılıyor...
bu yüzden midir, kızım şubat tatilinde bugünlük evde... kar yağdı ya, kardan adam yapacağız... ya da kardan toplar... bilemiyorum. en iyisi bu...