Salı, Eylül 29, 2009

vakit yok...

bir müddet kapalıyız.

Perşembe, Eylül 17, 2009

2009 çocukları neler seviyor, hep beraber bulalım mı?

diyorum ki herkes sorsa çocuklarına, hatta mahalle çocuklarının cevaplarını da alsak, bir baksak bakalım, çocuklar bu hızlı çağda ne oynuyor, ne seviyor, binlerce cevaba ulaşsak, bir envanter çıkarsak...

madem çocuklarımız önemli, elimizdeki verilerden kim bilir ne sonuçlar çıkarırız...

çok büyük bir çaba gerektirmeyen bir iş... soralım ve kaydedelim.... hatta bu soruları yanıtlamak isteyenler için e-mail adresimi vereyim ben. gönüllüler atsın cevapları, ben biriktireyim.

olur mu dersiniz?
elvin'le başlayalım... dilerseniz soruları artıralım...

elvin 8 yaşında:

en sevdiğin ev oyunu: minişlerle oynamak
en sevdiğin sokak oyunu: yerden yüksek
en sevdiğin renk: siyah
en sevdiğin çizgi film: sünger bob
en sevdiğin dizi film: I Carli (ne bu bilmiyorum), Zoe
en sevdiğin yemek: makarna
en sevdiğin kahraman: Zoe
en sevdiğin kitap: Sokak Kedisi Muko /Uğur Durak
en sevdiğin müzik: Hannah Montana film müzikleri
en sevdiğin ders: ingilizce
en sevmediğin ders: türkçe
en sevdiğin oyuncak: oyuncak kediler
en sevdiğin bilgisayar oyunu: Sue oyunları
en sevdiğin faaliyet: şişeden köpek yapmak
en sevdiğin sinema filmi: çizmeli kedi


ne dersiniz, yapar mısınız, bekliyorum maillerinizi. ecearar at gmail.com

Cuma, Eylül 11, 2009

okullar açılıyor

alışverişler tamam.
geçen sene bir marketin kırtasiye reyonuna daldığıma pişmanım.
bu sene bir kırtasiyeye girip "amca bana şunları ver" demenin huzurunu yaşıyorum. alışveriş sonrası "şu kalemi de al" diye tutturan kızıma "o da bizden olsun" diyen yerler kırtasiyeler. kırtasiyeler tam da bugünleri bekliyorlar. ben de iç huzuruyla kapladım kitapları. hem kap kağıtları marketten aldıklarımdan daha güzeldi.

kitap kaplamak geçen sene bir işkence gibi gelmişti. bu seneyse pek huzurlu bir aktivite oldu. ara ara gidip bir kitap kaplayıp işime geri döndüm. hani gider bir çikolata atar ağzınıza, sonra işe devam edersiniz. onun gibi.

sel felaketinin faturasının yine halka çıkarılmasına üzgünüm. ama o halkın kimisinin yağmacılığına kızgınım. bir yanda iyiler, bir yanda kötüler... bir yanda çarpık kentleşme, bir yanda bilinçsizlik, bir yanda dere yatağına kurulan evlere çıkan izin... her şey karışık, sonuç çok üzücü.

bugün, bu gece neler olacak bilmiyorum, umarım yeni bir felaket olmaz.