"yahu"yu severim. hele cümle sonunda söylemeyi. şimdi de durum uygun...
yazamıyorum yahu... iki gündür bakıyorum ekrana. boş sayfalara.
yazamamak, işi yazmak olan bir insanı çıldırtabilir.
bitkinim, yorgunum gribal bir durumdan, hem sonra hava güneşli, evde yapılacak işler var, masam dağınık, salon keza çok dağınık. o yüzden yazamıyorum.
o yüzden diyorum ama işte bahane buluyorum...
aklımdan her şey uçmuş gibi.
işin tuhafı yarın yazmam şart, yani yarından sonraya erteleyemem Akşam yazımı.
ama ne yazayım? vallahi çok tuhaf.
durdum, kaldım hadi hayırlısı yahu...
3 yorum:
yazamamakla ilgili ciddi sorunları olan biri olarak, seni ne kadar iyi anladığımı biliyorsun.yazamadığım zamanlar neredeyse zehirlendiğimi en iyi sen bilirsin.şu anda belki de iş olarak yazmak zorunda kaldığın için yazamaman...
henüz 16 yaşındayken birbirimize yazmaya başladığımız mektupları anımsamalısın bence.kendi kelimelerimizin gücüyle ilk kez tanışıp, başımızın döndüğü günleri...o naivliği...
benim blogda yazamamakla ilgili bir yazı var, bir daha oku istersen...
ve bir tavsiye:yazamamak üzerine yazsana...
Yazmışsın işte ececim...okudum ben cumartesi.
:) Aziz Nesin'in hikayesindeki gibi "Du bakalım no'olacak"
Yorum Gönder