Pazar, Aralık 03, 2006

bak pes ettim

bir çocuk yirmi gündür hasta olur mu? kulak başladı en son. garibim şurup içmekten helak oldu. pes ettim bende. on beş gün okula göndermeyeceğim, besleyeceğim, uyutacağım, dinlendireceğim...

bunu yazdım gazeteye;
Okullara dair bir hayalim var

Kızımın okuluna gittim almaya. Bütün çocuklar minik iskemlelere oturmuş çizgi film izliyor, bir yandan da koro halinde öksürüyorlardı. Öndeki sıradan üç kişi, ardından ikinci sıradan beş çocuk daha İnsanın içi parçalanıyor. Hani elimde olsa okulu dezenfekte edeceğim, ardından bütün çocuk ve öğretmenlere maske taktıracak, her odaya bir buhar makinesi koyup okul için özel hemşireler tahsis edeceğim. Benim de hayalim bu işte Çocuğu olmayanlara uygun bir hayal değil ama çocukları sürekli hasta olan anneler beni anlayacaklardır.

Sonra mesela hayallerim arasında okulun mutfağının ele geçirmek de var. İçeri girip sürekli ıhlamur kaynatacağım, ardından bütün çocuklara kaşık kaşık zencefilli bal yedireceğim, portakal suyu sıkacağım hepsine. Başlarını okşaya okşaya içireceğim Sonra mesela hepsini öğlen uykuya yatıracağım, masallar anlatacağım. Güçlerini toplayıp da uyandıklarında bağışıklık sistemlerinin güçlendirecek meyve ve sebzelerden oluşun bir kür uygulayacağım onlara. Hayal bu ya, akşamları eve göndermeyeceğim çocukları. Herkes iyileşene, son çocuk da öksürmeyi bırakana kadar orada kalacağız hep beraber. Artık akşamları mısır mı patlatırız, brokolisini en çabuk kim bitirecek yarışması mı yaparız bilemem. Koşturmaca yok ama. Koşturan çocuk terler çünkü. Terler ve hemen öksürürler. Belki pijama partisi yapabiliriz ama Tabii okyanus suları burunlara damlatıldıktan, gerekli şuruplar içildikten hemen sonra.

BAHAR GELİNCE

Fena mı olur, kış boyu orada kalırız. Böylelikle de kapıları açtığımızda hem hastalıklar bitmiş olur, hem de bahar gelmiş olur. Bahar gelince gerçi alerjiler başlar ama onu da artık ben düşünmeyeyim ama değil mi? Bahar gelince kim tutabilir çocukları zaten? Herkes bahçeye, salıncaklara koşar. Cıvıl cıvıl gelir sesleri, top oynarlar, saklanırlar. Işıl ışıl gözleriyle bulunmayı beklerler. Kazaksız, paltosuz olmaya bayılırlar, şuruplara veda vaktidir bahar. Buhar makineleri kaldırılır ortalıktan, artık kimse onlara ıhlamur falan içiremez.

Kimse tutamaz onları evlerde, öğütlerin bir kulaktan girip diğerinden çıktığı mevsimdir bahar. Hani kışın hastalıktan bir kaşık kadar kalır ya yüzleri, baharda tam tersi olur. Birden serpilir, birden büyürler. Söz dinlememeleri hep baharın yüzünden, hep oyun oynama telaşındadırlar çünkü. Günler uzasa da yetmez onlara, vakit az gelir. Kış uykusundan uyanmış, o ana dek hiç oyun oynayamamış gibi davranırlar. Büyüklere onları izlemek düşer baharda, izlemek ve 'İyi ki bir çocuğum var' demek.

Hem büyük laflar etmeye başlarlar birden, sanki biz değil ama onlar hayatın anlamını çözmüş gibidirler, belki sahiden de öyledir

Kışın çocuklar hep uyumak, dinlenmek ister. Kışın anneye baharı hayal etmek düşer.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

şu hayalin ilaç gibi geldi valla.. şu anda ben bunları yazıyorum ve benim minik de yan odada uyuyor ve uykusunda bütün gücüyle öksürüyor. Allahtan uyanmıyor ama her bir öksürükte içimden bişey kopuyor sanki:(

Adsız dedi ki...

evet evet, cocugu yuvaya giden annelere olsun bu hayal. Hele o ilk sene -hatta 2.sene de- , bitmeyen hastaliklar ! ahh ne sanslisinki evden takip ettigin bir isin var (hic kolay olmadigini biliyorum !) ve 15 gun anne bakimina geri donebiliyor elvin de... sevgiler. şadan

uykucu dedi ki...

al bendende o kadar 3 gün iyiyse dördüncü gün öksürmeye başlıyor benimki. cuma öğlen aldım kreşten bu günde gitmiyoruz .oğlum kesinlikle ilaç içmiyor, kendi kendine iyileşip sonrasında yine hastalanıyor .keşke benimde iznim olsada evde dursak bakalım kar yağınca neler yaşıycaz en büyük korkum o.çok geçmiş olsun elvine.

pinomino dedi ki...

Arda kreşe başladı..haftada 3 gün gidiyor..ilk hafta hemen hasta oldu..1 aydır hala öksürüyor..insanın gerçekten içi parçalanıyor..ama yapacak birşey yok..baharı bekliyoruz dört gözle..