Pazartesi, Nisan 27, 2009
27 nisan
bugün onun doğum günü ama kendiminmiş gibi hissederim hep. 20 senedir doğumgünü her yaklaştığında hüzünlenir. 20 sene önce anlamayamdığım bir şeydi bu; ben çocuk olmaya devam ediyordum belki, o ise büyümeye. çocuk olup doğumgünümü kutlamak isterdim, günleri karalar, saatleri sayardım. o ise her defasında "of" derdi, "bir yıl daha yaşlanıyorum işte."
"aa" derdim, "olur mu öyle şey, büyüyoruz işte."
e ne çabuk büyüdük yahu.
yine o "yaşlanıyorum" diyecek bugün. şarap içecek, belki alengirli başka içkiler. sigara içmeyecek, küçük tenekelerindeki purolarından tüttürecek, kocaman gözlüklerini takacak bütün gün. çantasında mutlaka birkaç kitap. elinde telefonu. sms'lere cevap verecek.
arayan birkaç kişi için yüzünü buruşturacak, kimini açmayacak, kimini açıp kısacık konuşacak. ben aradığımda "büyüdün mü?" diyeceğim yine, o "yaaa, yaşlandım" diyecek...
iyi ki doğmuş. hayatımda olduğu için ne şanslıyım. hem sonra yaşlandığımızda- gerçekten yaşlandığımızda- beraber oturacağız, plak dinleyecek, elvin'in bizi ziyarete gelmesini bekleyeceğiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Onun yazdığı doğum gunu yazısınıda okudum ve güldüm:)
yaşlanmakda ayrı güzel değilmi? yoksa benım hüsnü kuruntummu bu :)
doğum gunu kutlu olsun.
döndüm :)
yaşlanıp da döndüm.. :)
aynen dediğin gibi çantamda kitaplarla, şaraplar içip, purolar tüttürüp ve de smslere / e-maillere/telefonlara kısa/uzun cevaplar verip döndüm.
sen aradığında bir kitapçıda, rafların arasındaydım - tam da sen aradığında olmayı isteyeceğim yerde yani.
ve de iyi ki SENİNLE büyüdüm, iyi ki BERABER yaşlanıyoruz diye düşündüm :)
prima rima'ya da tşkler :)
Yorum Gönder