Zeka, kıskançlığı gizlemeyi gerektirmez mi?
Bence gerektirir.
Hepimiz bazı şeyleri kıskanırız.
Ama bunu bir şekilde bastırırız, gizleriz. İçimizdeki kıskançlığın, su yüzüne çıkmasına izin vermeyiz.
Vermemeliyiz.
Diye düşündüm.
Ayça Örer’in Taraf’taki Adalet Ağaoğlu’yla yaptığı röportajı okuyunca.
Elif Şafak’a demediğini bırakmamış.
İnternetten girin okuyun, "Bana geldi, olan biteni tamamen farklı yazdı, beni kullandı, yazısına, kurgusuna alet etti, zaten her yerde ona rastlamaktan sıkılmıştım, çay içtiğimizi yazmış, ben yıllardır kahve içerim, ne çayı, yok efendim ben kurabiyeleri şu şekilde dizermişim, alakası yok, aramızda yaşanmayan diyalogları kaleme almış..."
Bire bir bu kelimelerle değil ama bu manaya gelecek şeyler.
Zehir zembelek açıklamalar.
Söyledikleri gerçek bile olsa...
Koskoca Adalet Ağaoğlu’na bunları bu şekilde söylemek yakışıyor mu?
Hayret ettim.
Aynı şekilde dün de Buket Uzuner de verip veriştirmiş Elif Şafak’a.
Nedir bu kadın edebiyatçıların birbirleriyle alıp veremedikleri?
Ben bu filmi daha önce Orhan Pamuk’la da izlemiştim.
Yazar kıskançlığı bu olsa gerek....
not: istisnasız bloggerların hepsi bu konuda, bu sitede çok daha anlamlı şeyler söylediler gibi geliyor bana. ben bu a.arman yazısından bir şey anlamadım. boşu boşuna yazılmış bir yazı...
25 yorum:
SAbah okudum bunu ve patladım gülmekten. hatta msj aticaktim sana baktım sabahın körü. artık bu kadın ne yazacağını şaşırdı bence:)
tuna kiremitçi kuredeleyi kesti ya gerisi geliyor. bi edebiyatın magazini eksikti, o da oldu, tam oldu!
ayşe arman'dan şöyle bir yazı beklerdim: "elif şafak gibi genç ve seksi bir yazarın kıskanıldığını düşünüyorum. adalet ağaoğlu'na kadınlar için bir dönüm noktası olan menopozun keyfini çıkarmasını ve bol bol sevişmesini öneriyorum. filtre kahvenin afrodizyak etkisi olduğunu biliyor muydunuz? alya'yı bale dersinden almak için beklerken okudum elif şafak'ı kitabını... bayıldım. farklı bir kadın, müthiş enerjik. şimdi gitmem gerek sevgilim bekliyor. haftaya görüşürüz. konu hakkındaki maillerini bekliyorum, bir sonraki yazımda onlara yer vereceğim."
*konu hakkındaki maillerinizi
:)))) özgür at sen sabah mailleri:) tuğba, kurdele kesmek iyi tabir, evet, kesildi kurdele... mermaid yazı tam ayşe arman yazısı olmuşşş
Bu husumet kervanı içerisinde
sakın siz de A.Arman'ı kıskanıyor olmayasınız kuzum :))))
kadınlar birbirini desteklemeli bence...hepside güzel şeyler yapıyor.
sevgili adsız:)))) nottan kıskançlık çıkarabilmen şahane. notta kendimden değil bütün bloggerlardan bahsediyorum:)))
ve ayrıca "a.arman'ı kıskanmak" adlı geyik fazla klişe bir fikir yürütme olmadı mı?
size konunun ilk postundaki blogger yorumlarını okumanızı tavsiye derim.
bloggerların nasıl fikir yürütebildikleri hakkında bir fikriniz olur.:))))
Mermaid'e koptum sabah sabah.. Evet noktasına virgülüne böyle olurdu o yazı :)
Ayşe Arman zaten konunun magazinel bir boyutu olmasaydı, sadece edebiyat üzerine yapılan entellektüel bir münakaşa olsaydı tırnağını bile bulaştırmazdı konuya. Baktı birileri birilerine laf atıyor, diğeri de ben mazlumum, efendiyim tavrı koyuyor, hem Buket Uzuner bulaşmış Ayşe Arman mı karışmayacak.
Adalet Hanım Elif Şafak'ı kıskansa ne olur kıskanmasa ne olur? Hepsi bir yerlerinden kirlendiler bu konu sebebiyle..
benim yorumu mu neden kaldırdınız_?
sinem kendi yorumumdaki imla hatalarını düzelteyim derken bir iki yanlışlık oldu, ondan gitmiş olabilir mi? ben kaldırmadım:(((
hehe super yazmışım hakkaten:)
elif şafak kitaplarımı dolabımdan çıkardım, isteyene vereceğim, ya da çöpe gidecek.
samimiyetten yoksun bir yazara kütüphanemde yer yok artık!
Merhaba, ben gene ayni adsiz:))
Eyvahlar olsun ki pek yanlış anlaşılmışım. Oysa ki klişeye klişeyele gönderme yapmak, ne yazık ki bu önemli kadın yazarlarımızın da çanak tuttuğu ve bütün gazete yazılarının alt okuması olan 'kıskanç kadınlar' klişesiyle dalga geçmek istemiştim, naçizane:))
Yani işte üstteki yazıdan sizin A.Arman'ı kıskandığınız çıkarımı ne kadar saçmaysa, bu demeçleri de Arman'ın yaptığı gibi salt buna bağlamak o kadar saçma...
En azından Ağaoğlu, Uzuner ve Şafak adına böyle ümid ediyorum.
sevgili adsız, benden size bir özür. sabah ters tarafından kalkmış biri olarak ters okudum galiba yazdıklarınızı, oysa pek huyum değildir.
kusura bakmayın...
Estağfurullah:)))
Bu akşam yemekte buluştuğum bir arkadaşım bir davette berabermiş Buket Uzuner'le. Kadıcağız ben öyle şeyler söylemedim diye çırpınıyormuş. Bir de bu yönü var işin, insanların ağzıdan çıkanları cımbızlayarak, ekleyip- şişirerek magazin seviyesine indirgiyorlar kolayca...
Elif Şafak'ın Siyah Süt'te bahsettiklerini bir romancının hayalgücüne bağladım ben. Belki anlatımı güçlendirmek için, okuyucuya verdiği etki arttırmak için bu yola girdiğini düşünüyorum. İşin içinde algıda seçicilik de var tabii. Yani şahit olduğu ikram, onun gözüne müthiş simetrik, müthiş hanım hanım gelmiş olabilir. Zira bu tür bir gözlem yapıp, fikir almak için gittiği de ortada. Kaldı ki diyelim Adalet Ağaoğlu dünyanın en iyi ev hanımı, erkeğinin geyşası, baklava börek insanı da olabilirdi. Bunda alınıp, "SİMETRİDEN NEFRET EDERİM! BENİM EVDE ÇAY DEMLENMEZ! BEN KAHVE İÇİP BOHEM YAŞAYAN BİR SANATÇIYIM! AKŞAMÜSTÜ İÇKİSİNE BEKLERİM." hâllerine girecek ne var anlayamadım. Hele o "çiçek" yorumu nedir Yarabbi?! Kadın düşünmüş çiçekle gelmiş. İstiyorsan çöpe at; ama kendini bu hâllere düşürme.
Bu arada, belki de Ayşe Arman'dan muazzam tespitler beklemeyi kesmeliyiz. Ruh sağlığımız açısından.
Kaç gündür buradan merakla okuyorum.
roman hayal ürünüdür. Belki de Elif Şafak o buluşmayı öyle hayal etmiştir. Yazarın sihiri değil midir herşeyi değiştirmek ??
Neden şimdi tartışılıyor bu ? Siyah Süt çıktığında kimse neden ses çıkarmadı ki. Bir gündem yaratma hikayesi bu bakalım kimin işine yarayacak :):):)
Mermaid'in yorumu süpeeer :):):)
Odevlerim yuzunden Ayse Arman boyutunu kacirmisim. Olayi kiskancliga vurmak bana fazlasiyla kolaya kacis gibi geldi. Hani su cok yaygin "kadinlar kadinlarin kuyusunu kazar" anlayisinin bir uzantisi. Kadinlar kadinlari kiskanir. Kadinlar kadinlarla anlasamaz. Halbuki erkekler cok siki dost olurlar. Oysa erkekler de birbirini gayet de kiskanabiliyorlar. Magazin dunyasi yine bir kaynak ornek bulmak icin. Neyse olayin bu yonunu cok da kurcalamayacagim. Zaten bu anlayis sadece Ayse Arman'a ait de degil, pek cok kisi bu gorusu savunabiliyor.
Agaoglu-Safak tartismasinin (aslinda tartisma da yok ortada)gorunen yuzunun cok da onemli olmadigini dusunuyorum. Ben hala merak ediyorum Adalet Agaoglu "ahlaksizlikla" nitelendirdigi Elif Safak icin ne demek istedi. Keske insanlar dusunduklerini daha acik soyleseler, ifade etseler. Ben bu soylesiden sadece Adalet Agaoglu'nun Elif Safak'tan hic hazzetmedigini ogrendim. Ama nedeni ogrenemedim. Bu soylesinin bize nedeni soylemedigini dusunuyorum.
hepiniz ayşe armana özeniyorsunuz.ben olsam şöyle yazardım ,yok o böyle yazmış da anlamsız yazmış.pardon ya siz o olamazsınız o olsaydınız yazardınız,güzel yazıo ki o da orada yani:)
offf... offff... offff...
ne olmus burada Ece' cim yahu, sen bana gelsene kahve icmeye:) cay da olur, sarap da, pasa gonlun nasil isterse. sonradan carpitma da yazarken, ne ictiysek adam gibi yaz haaa
Ece Arar'ı seviyorum.
Aaaa..neler olmuş yahu burada..yazılmış cizilmiş..
ben bir dönem bayıla bayıla okurdum A.Arman'ı...ama birşeyleri kaybetti gibi geliyor artık..zorlama geliyor..
Öptüm.
Yorum Gönder